A
B
C
Ç
D
E
F
G
H
I
İ
J
K
L
M
N
O
Ö
P
R
S
Ş
T
U
Ü
V
Y
Z

Diyabet

Diyabet, zamanla kalp, kan damarları, gözler, böbrekler ve sinirlerde ciddi hasara yol açan, yüksek seviyelerde kan şekeri (veya kan şekeri) ile karakterize edilen kronik, metabolik bir hastalıktır.¹ En yaygın olanı, genellikle yetişkinlerde görülen ve vücut insüline dirençli hale geldiğinde veya yeterli insülin üretemediğinde ortaya çıkan tip 2 diyabettir. Son 30 yılda tip 2 diyabetin prevalansı her gelir seviyesindeki ülkelerde çarpıcı biçimde artmıştır. Bir zamanlar juvenil diyabet veya insüline bağımlı diyabet olarak bilinen Tip 1 diyabet, pankreasın kendi başına çok az insülin ürettiği veya hiç insülin üretmediği kronik bir durumdur.¹ Diyabetliler için insülin de dahil olmak üzere uygun fiyatlı tedavilere erişim, hayatta kalmada ve organ hasarı gelişmemesinde oldukça önemlidir. Diyabet ve obezitedeki artışın 2025 yılına kadar durdurulması yönünde küresel olarak kabul edilmiş bir hedef mevcuttur.¹ *Tip 1 diyabetin belirtileri arasında sık idrara çıkma ihtiyacı, susuzluk, sürekli açlık, kilo kaybı, görme değişiklikleri ve yorgunluk yer alır. Bu belirtiler aniden ortaya çıkabilir.² *Tip 2 diyabetin belirtileri genel olarak tip 1 diyabetin belirtilerine benzer ancak genellikle daha az belirgindir. Sonuç olarak hastalık, komplikasyonlar ortaya çıktıktan birkaç yıl sonra teşhis edilebilir. Bu nedenle risk faktörlerinin farkında olmak önemlidir.² Tip 1 diyabeti hali hazırda önlemek mümkün değildir. Buna karşın, Tip 2 diyabeti önlemek ve diyabetin her türünden kaynaklanabilecek komplikasyonları ve erken ölümleri önlemek için etkili yaklaşımlar mevcuttur. Bunlar, tüm toplum genelinde ve belirli ortamlarda (okul, ev, işyeri) diyabet hastası olup olmadığına bakılmaksızın herkesin sağlığına katkıda bulunan düzenli düzenli egzersiz yapmasını, sağlıklı beslenmesini, sigaradan kaçınmasını, tansiyonunu ve lipid düzeyini kontrol altında tutması egibi yaşam şekli düzenlemelerini içerir.³